90 Yaşında Bir Çevreci

-
Aa
+
a
a
a

New York Times

Thomas VinciguerraAl Gore küresel ısınma ile özdeşleşmeden önce, Barry Commoner insanları Dünya’nın içinde bulunduğu nazik durum hakkında uyarıyordu. Dr. Commoner, Queens Üniversitesi’nin Doğal Sistemlerin Biyolojisi Merkezi’ndeki uzun mesaisi sırasında, on yıllar boyunca, gerek nükleer testlerin yasaklanması, gerekse çöplerin geri dönüşümü alışkanlığının yayılması yoluyla biyosferin ekolojik dengesinin korunması için çabaladı. Time dergisi onu “çevre hareketinin Paul Revere’ı” olarak isimlendirmişti.28 Mayıs’ta 90 yaşını dolduran Dr. Commoner, yeniden keşfedilmenin tadını çıkarıyor. M.I.T Press, Micheal Egan’ın yazdığı yeni bir biyografi bastı; Barry Commoner ve  Yaşamı Sürdürme Bilmi.  Dr. Commoner, Amerikan Sosyoloji Derneği’nin, Ağustos ayında New York’ta yapılacak yıllık toplantısındaki “Bilim, Demokrasi ve Çevre” sempozyumunun konusu olacak. Ayrıca, 40 yıl önce insanların dikkatine ilk kez kendisinin sunduğu, DNA’nın yalnızca organizmaların özelliklerini mi belirlediği hakkında bir kitap yazıyor.Dr. Commoner, Doğal Sistemlerin Biyolojisi Merkezi’nin yöneticiliğinden 2000 yılında ayrılmış olsa da, hâlâ Brooklyn Heights’teki evinden merkeze gidip gelmeyi sürdürüyor. Son zamanlarda, evinde, Özgürlük Anıtı’nın uzak görüntüsü eşliğinde mirası hakkında düşünüyor.

1970’lerde, ilk Dünya Günü sıralarında, dediniz ki; “Doğayı, ona uyguladığımız vahşetin sonuçlarından korumak için belki bir kuşak vaktimiz var.” Şimdiki değerlendirmeniz nedir?

Gerçekten, çok azı dışında pek çok konuda başarısızlığa uğradık. Artık tarımda DDT kullanmıyoruz. Artık kurşunlu benzin kullanmıyoruz. Çevre kirliliği tedavi edilemez bir hastalık. Sadece önlenebilir. Önlemekse sadece üretim anında gerçekleşebilir. DDT kullanmakta ısrar ediyorsanız, yapabileceğiniz tek şey bunu durdurmaktır. Gerisi boş. Bunun dışında şimdi küresel ısınma çoğumuzun bunca yıldır üzerinde çalıştığı çevresel kirleticilere eklendi.

Yani küresel ısınmanın diğer kaygıları azalttığını düşünmüyorsunuz?Hayır, başka bir yol var. Küresel ısınma konusunda ne yapacaksınız diye sorarsanız, tek mantıklı cevap, ulaşım, enerji üretimi, tarım ve üretim şekillerini değiştirmek. Problem, insanın endüstriyel üretim faaliyetleri sırasında başlıyor.  Çinliler, “krizler değişimin aracıdır” diyorlar, yani yapılanları alabilirsiniz. Ne yazık ki, pek çok “yeşilci” akımın, benim de savunduğum, esas olarak ne üretildiği ve nasıl üretildiği hakkında harekete geçmemiz gerektiği savını dikkate almadıklarını düşünüyorum. Çok yazık! Ama ben iflah olmaz bir iyimserim, insanların sonunda doğru yolu bulacağına inanıyorum.            

Küresel ısınmadan esas olarak insanların sorumlu olduğu hakkında süren tartışma konusunda ne düşünüyorsunuz?

Aklı başında hiç kimse ısınmakta olduğumuzu inkâr edemez. Soru, bunun insanların tercihlerinin sonucunda mı olduğu. Ve sanırım cevap, yapmayı seçtiğimiz, karbondioksit gibi maddeleri açığa çıkaran her şeyin gezegenin ısı tutma kapasitesini etkilediği. 

Isınma/soğuma döngüsünün yüksek bir noktasında olduğumuzu ileri sürebilirsiniz. Evet, ama bu noktaya biz de katkıda bulunuyoruz. Buna şüphe yok. Isının bu şekilde dalgalanmasının doğal olduğu savı bana biraz şaibeli görünüyor. Eğer böyle bir döngünün içinde olduğumuzu kabul edersek, bu yüksek noktayı daha da arttırmak aptallık.Fosil yakıtlar yerine nükleer enerji kullanma görüşü var. Katılıyor musunuz?Hayır, bu geri kafalı çevreciliğe iyi bir örnek. Alelacele, “işte karbondioksitsiz enerji üretmenin yolu” denebilir, fakat maruz kaldığımız radyoaktivite miktarını arttıracak her faaliyet aptalcadır. Bunu yapmak için bir ölüm kalım meselesi olmalı. Henüz atık problemini çözmedik. Hâlâ her yerde kullanılmış yakıt var. Çevreci olarak tanınan bazı kişilerin bu fikri benimsemesinin korkunç olduğunu düşünüyorum.

DDT’nin de, haşere mücadelesinden ziyade sıtma hastalığına karşı tekrar kullanılmaya başlanması söz konusu. Sizin fikrinizde bir değişiklik var mı?Biliyorsunuz DDT’nin yasaklanması için çalıştım. DDT’yi kullanılabileceğiniz durumlar vardır. Hiç kimsenin bir ölüm kalım meselesinde çözüm olacak bir şeyi kullanmasını engellemek istemem, ama sıtma problemini çözmenin, ıslahı da kapsayan başka pek çok yolu var. Sıtma olan bölgelere zengin ülkelerden daha çok para aktarılmalı. Yapacak başka bir şeyin kalmadığı noktaya gelene kadar bunu anlamalı bulmuyorum.

Hiç felsefenizi yeniden gözden geçirdiğiniz ya da geri adım attığınız oldu mu?

Yani hiç hata yaptım mı? Aslında hep düşünüyorum, yeniden düşünmeye alışık değilim. Bir dakika düşüneyim. [sessizlik] Cevabım, hayır. Bunu söylemekten nefret ediyorum. [daha uzun bir sessizlik] Zaman içinde, çevresel problemlerle onların bizimle ilişkilerine çok girmeden ilgilenmenin daha kolay olduğunu gördüm.

Geri dönüşümü ele alalım. Bunun insanların yapmak zorunda oldukları bir şey olduğunu söyleyebilirsiniz ve sıkışık yerleşim bölgelerinde oturan insanları unutmuş olursunuz. Onların yaşadığı yerlerde fazladan bir geri dönüşüm kutusu koymak mümkün değildir. Yoksulluk problemi, başarmaya çalıştığınız şeyi çok etkiler. Bu insanların bunu yapmaya vakti yoktur, çünkü günü gününe yaşıyorlar. Eğer yeniden yapsaydım daha duyarlı olurdum dediğim durumlar düşünebilirim.

Ne kadar yeşil bir yaşam tarzı sürüyorsunuz?Bu bana uygun. Gömleklerimin ütülenmesi için bir sebep görmüyorum. Bu çok saçma. Karım ve ben bu konuda duyarlı olmak için çok çabaladık. Bir çeşit din gibi, sentetik ve plastik kullanmayı  reddettik. İnsanlara, plastik giysi giymenin benim dinime aykırı olduğunu söylüyorum. Bu rahatsız bir şey. 

Toplu taşma araçlarını kullanıyor musunuz?

Brooklyn Heights’den Queens Üniversitesi’ne giderken asla toplu taşıma kullanmıyorum, çünkü trenle Manhattan’a, oradan tekrar Queens’e ve sonra otobüs. Benim buna zamanım yok. Bu yüzden uzun süre her gün işe araba kullandım, ta ki karımın ve merkezin yöneticisi arasındaki gizli ittifak beni artık araba kullanmayı bırakmam konusunda ikna edene kadar. Şimdi taksiyle gidip geliyorum. Hiçbir zaman çevre konusunda saplantılı olmadım. Bunun amaçlarınızı ve yaşamınızı dengeleme işi olduğunu düşünüyorum. Benim için işime ulaşmak, metroya binmekten daha önemli.

1980’de Yurttaşlar Partisi’nin adayı olarak başkanlık için yarıştınız ve beşinci sırada bitirdiniz. Yine başkanlık ofisi için yarışmaya niyetiniz var mı?Sık Sık. Başkan Bush’un herhangi bir şey yaptığı her zaman. Kazanmalıydım diye düşünüyorum. Eğer kazansaydım, Reagan olmayacaktı. Eğer Reagan olmasaydı, ülkenin gidişatı tamamen farklı olurdu. Aslında başkanlık seçimine katılmanın bir hata olduğunu düşünüyorum. Aslında benim için ön seçimlere katılıp birkaç eyalette kuvvetli bir konuşma ile söyleyeceğimi söylemek daha anlamlı olurdu.

Benim için kampanyanın zirvesi yerel bir gazete muhabirinin, “Dr. Commoner, ciddi bir aday mısınız, yoksa sadece konuları gündeme mi getirmek istiyorsunuz?”  diye sorduğu Albuquerque’de gerçekleşti.

Türkçe'ye çeviren: Demet Hakman